Bugün Yunan basınında Türkiye ile ilgili çok yönlü haberler yayınlandı. İstanbul’da yaşanan 6.2 büyüklüğündeki deprem, komşu basınında geniş yer bulurken; Türkiye’nin askeri yatırımları ve Doğu Akdeniz’deki gerilimlerle ilgili yorumlar dikkat çekti. Yunan basını, Türk-Yunan ilişkilerinde tepkilere neden olan açıklamaları ve olayları kendi bakış açısıyla ele almayı da ihmal etmedi. Şimdi, bu haberleri detaylarıyla inceleyelim.
İstanbul’da 6.2 büyüklüğünde deprem!
İstanbul’da Çarşamba günü meydana gelen 6.2 büyüklüğürdü deprem, Marmara Denizi’ndeki fay hatlarının potansiyel tehlikelerini bir kez daha gündeme taşıdı. Yunanistan basını, depremle ilgili kapsamlı bir şekilde bilgi verirken, bazı uzmanları da Türkiye’nin bu konuda daha hazırlıklı olması gerektiğine dair yorumlara yer verdi. Depremle ilgili Celâl Şengör’ün uyarıları özellikle dikkat çekti. Şengör, İstanbul’un mevcut durumunun büyük bir afetin ardından yaşanması muhtemel zorluklara hazırlıksız olduğuna vurgu yaptı. İşte, bu kez komşunun sıcak gündemi doğaya odaklanmış gibi görünüyor.
Yunanistan’ın savunma stratejisi ve Dendias’ın ziyaretleri
Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Dendias’ın, Paskalya döneminde Ege’deki adaları kapsayan ziyareti, Türk basınında geniş yankı buldu. Yunan basını, Türkiye’nin bu ziyaretleri provokatif olarak nitelendirmesini gündeme taşıdı ve Dendias’ın savunma politikalarında ısrarla Türkiye’yi bir tehdit olarak görmeyi sürdürdüğünü belirtti. Görünen o ki her iki tarafta da “kim ne dedi” tartışmaları bitmek bilmiyor.
Doğu Akdeniz’de gerilim: NAVTEX savaşları
Türk ve Yunan sahil güvenliklerinin NAVTEX bildirimleri üzerinden süregelen gerginliği bir kez daha gündemde. Yunan basını, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki askeri tatbikatlarını “hah işte, her şey üzerimize geliyor!” edasıyla karşılarken, karşılıklı bildirilen NAVTEX’lerin diplomasiye pek de alan bırakmadığını ima etti. Türkiye ve Yunanistan arasındaki bu bildirim savaşları, Ege’nin sessizliğini bozacak gibi görünüyor.
Ege’de silahlanma yarışı: Kimin bütçesi daha gözü kara?
Yunan basını, Türkiye’nin yeni askeri projelerine ilişkin haberler verirken bunları kendi savunma yatırımlarıyla kıyaslamayı ihmal etmiyor. “Türkiye büyük bir bütçe ayırıyor ama bu işin sonu nereye varacak?” tarzındaki yorumlar, aslında biraz da “bizim de daha çok para harcamamız gerekiyor mu?” sorusunu gündeme getiriyor. Anlaşılan savunma yarışında “bizi ne kadar etkileyecek bu iş?” duygusu hayli baskın.
Komşudan deprem dayanışması: Duyarlılık nerede?
Komşuda yaşanan deprem, denizin iki yakasındaki halkların dayanışma ruhunu yeniden hatırlatması açısından olumlu bir hava yarattı. Bazı Yunan yazarlar, Türkiye’ye geçmiş olsun dileklerini ileterek böylesi durumların ”iki toplum arasındaki yakın bağların” hatırlanması için bir fırsat olduğunu yazdı. İşte, beklenen komşu duyarlılığı dediğimiz tam olarak böyle bir şey olmalı!