Bugün Yunanistan basınında Türkiye ile ilgili bir hayli farklı temalı haberler yer aldı. Kıbrıs’taki anti-navtex gerilimi, Türkiye’nin Suriye ziyareti, Trump’ın Türkiye ile Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki barış girişimleri gibi birçok konu gazete sütunlarına taşındı. İşte, denizin öteki yakasında Türkiye hakkında konuşulanlar:
Türkiye’den Anti-Navtex Hamlesi
Yunanistan basını ve özellikle “Naftemporiki” gazetesi, Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs açıklarında planlanan bir fiber optik kablo çalışmasını anti-navtex bildirimi ile engellediğini vurguluyor. Haberde, Türkiye’nin bu çalışmayı kendi haklarına bir müdahale olarak değerlendirdiği ve “Türk kıta sahanlığına yönelik ihlal” gerekçesiyle durdurduğu belirtildi. Gerçekten, Türkiye’nin bölgede uzun süredir devam eden hak iddiaları, ne ilginç bir şekilde tarafların “iyi niyet çerçevesinde” diyalog kurmalarından uzak, değil mi? Peki Kıbrıs’taki Türkler bu tarz projeleri izleyerek keyif yapıyor muydu?
Kaynak Link
Hakan Fidan’ın Suriye Ziyareti
Türk Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Suriye lideri Aşar Al-Sara ile görüşmesi de gündemdeydi. “Naftemporiki” bu ziyaretin Türkiye’nin bölge stratejisinin gücünü artırma hedefi taşıdığı şeklinde yorumlanıyor. Öyle görünüyor ki, bölgede “kim dost, kim düşman” konusundaki düğümler çözülemez halde, tam bir satranç oyunu! Yunan medyası bu görüşmeleri bir nevi Türkiye’nin bölgedeki hakimiyetini güçlendirme çabası olarak gösteriyor.
Kaynak Link
Amerika’dan “Trump Koridoru” Projesi
Kathimerini gazetesi bugün, eski ABD Başkanı Donald Trump’ın Türkiye’nin Azerbaycan ve Ermenistan ile yeni bir demir yolu koridoru üzerinden yakınlaşma anlaşmasını imzalayacağını yazıyor. Bu, kutsal bir “barış” projesi mi yoksa ekonomik çıkarlarla örülmüş karmaşık bir ağ mı? Her iki tarafın takdirine bırakıyoruz.
Kaynak Link
Türk Askeri: Doğu Akdeniz’de Tavizsiz
Ekathimerini’nin haberine göre, Türk Silahlı Kuvvetleri bölgede herhangi bir projenin Türkiye’nin haklarına zarar vermesine izin vermeyeceğini açıkça belirtti. Gerçekten de Türkiye, Doğu Akdeniz’de haklarını savunmaya yönelik bu sert tutumuyla “her zamankinden daha kararlı” görünüyor! Yunan basını bununla ilgili eleştirilerini tabi ki eksik etmiyor. Bazı dillerde bu, “provokasyon” olarak görülse de gerçek farklı olabilir mi?
Kaynak Link
Bugün Yunan basını, Türkiye’nin bölgesel hakları, diplomatik hamleleri ve uluslararası ilişkileri konusunda yoğun bir gündem oluşturmuş görünüyor. Yorumlar ve analizler kimi zaman abartılı, kimi zaman ise düz bir bakış açısına sahip. Taraflı bir medya atmosferinde bu dengeyi oluşturmak, gerçekten zor. Belki de diyaloga daha fazla yer açılmalı, ne dersiniz?