Bugün Yunanistan basınında Türkiye ile ilgili göze çarpan haberler oldukça çeşitlilik gösteriyor. Doğu Akdeniz’deki jeopolitik durumlardan, ekonomik polemiklere ve üzücü olaylara kadar birçok konu ele alınmış. Aralarında Türkiye’nin askeri ve dış politika stratejilerine dair analizler olduğu gibi, trajik bir kayak merkezi yangınına dair başsağlığı dilekleri de dikkat çekiyor. Yunan basınında dostane bir üslup mu, yoksa klişeleşmiş taraflı bir dil mi kullanıldığını gelin birlikte inceleyelim.
Naftemporiki: Türkiye’nin Yeni Güvenlik Stratejileri
Naftemporiki gazetesi, Türkiye’nin ABD seçimlerinin ardından güvenlik stratejilerini masaya yatırdığı bir süreci ele almış. Gazete, bu yeni dönemin ABD-Türkiye-Yunanistan ilişkilerinde nasıl yankı bulacağı üzerine yoğunlaşmış. Yine her zamanki gibi Yunan basınında ‘Türkiye’nin tehditkâr tavrı’ dile getirilmiş. Ne de olsa masaya oturalım desek, masayı da tehdit sayacaklar, kötü alışıklar böyle şeylere.
Ekathimerini: Bolu Kayak Merkezi Yangını
Ekathimerini, Bolu Dağları’ndaki kayak merkezinde çıkan yangında hayatını kaybedenler için başsağlığı mesajları ile dolu bir haber paylaşmış. Yangında 78 kişinin hayatını kaybettiği ve olayın soruşturulması için 15 kişinin gözaltına alındığını bildiriyor. Böyle acı olaylarda komşu dayanışmasını görmek ne güzel. Eski alışkanlıkları bırakıp, denizin iki yakasındaki insanlar olarak birbirimize daha duyarlı olmamız gerek, değil mi?
Ekathimerini: Türkiye-Suriye İlişkileri
Türkiye’nin Suriye ile “özel ilişkileri” üzerine bir analiz de yayımlanmış. Ancak burada hangi özel ilişki? Güya Türkiye’nin Suriye üzerindeki etkisi, komşu ülkeler açısından ‘rahatsız edici’ görülmekteymiş. Hadi oradan, rejimle temas kurmaya çalışan herkes bir anda ‘uyumlu diplomasi’nin örneği mi oluveriyor? Neyse bu tartışmalarda bolca ‘Ankara’nın etkisi’ kelimelerini duyacağız gibi gözüküyor. Bin kere söylediler; tekrarda fayda olduğunu düşünüyor olabilirler.
Ekathimerini: Türkiye’deki Apartman Çökmesi
Başka bir üzücü haber Ekathimerini’de yer almakta. Türkiye’deki apartman çökmesi sonucu iki kişinin hayatını kaybettiği haberinin detaylarıyla birlikte verilmiş. Enkazdan kurtarma çalışmaları devam etmekteymiş. Böylesi dramatik olaylarda dayanışma kelimelerinin ötesine geçip gerçek bir destek gösterilmesi gerektiğini hep savunmuşumdur. Denizin iki yakası, acılarda birleşmek zorunda değil ama bazen bu acılar bizi hatırlatmaya yetiyor: Birbirimize her zamankinden daha yakın olabiliriz.
Ekathimerini: Kıbrıs ve Anti-Amerikancılık
Yunan basınına özgü klasik bir konu olan ‘Kıbrıs meselesi’ ve Türkiye’yi kötüleme silsilesi Pandora’nın kutusundan gene çıkmış. Ekathimerini, ABD’nin Kıbrıs sorunundaki tutumu üzerinden bir analiz yayımlamış. Yine alışık olduğumuz argümanlar: Türkiye’nin Kıbrıs’ta ‘işgalci’ olduğu ve çözüm için ‘hiçbir katkı sunmadığı’ iddiaları… Unutmayalım, Türk tarafı adada elde ettiği tüm hakları papatya tarlalarından topladı zaten!
Bugünlük öne çıkan haberler bu şekildeydi. Yunan basını yine dramatik, taraflı ya da insani konular arasında gidip gelerek farklı tonlar sergiliyor. Yorumlarınızla katkıda bulunmayı unutmayın. Yarın görüşürüz!