Bugünkü Yunan basını, Türkiye’yi çeşitli açılardan ele alırken spordan siyasete, kültürden uluslararası ilişkilere oldukça renkli bir içerik sundu. Satır başları arasında Erol Bulut’un Panathinaikos’un teknik direktörlüğüne aday gösterilmesi, Türk basketbolunun tarihi bir galibiyeti ve iki Türk vatandaşının Yunanistan’da telefon kaçakçılığından tutuklanması gibi konular yer aldı. Her zamanki gibi, Yunan basınında bazı haberler oldukça taraflı bir tonla aktarılmış. İşte detaylar:
Erol Bulut, Panathinaikos’un yeni teknik direktörü olabilir
Yunan spor basınında bugün öne çıkan konulardan biri, Erol Bulut’un Panathinaikos’un teknik direktörlük pozisyonu için adaylar arasında gösterilmesiydi. Alanyaspor ve Fenerbahçe gibi Türk takımlarında çalışmış olan Bulut’un, geçmişte Yunan liginde futbol oynamış olması avantaj olarak değerlendiriliyor. Bulut’un Yunan futboluna aşinalığı, transfer sürecinde dikkatleri üzerine çekmiş durumda. Sahi, bizden biri Yunan takımında teknik direktör olursa birden ilişkiler yumuşayabilir, öyle değil mi?
Türkiye’nin tarihi EuroBasket başarısı
Türkiye, Yunanistan’ı mağlup ederek EuroBasket finaline yükseldi ve bu zafer Yunan basınında oldukça dikkat çekti. Türk takımının performansı “görkemli” olarak nitelenirken, maç sonrası Türk bir oyuncunun sosyal medyada paylaştığı tartışmalı içerik eleştirilere yol açtı. Türkiye’nin tarihi bir galibiyetle milyonları coşturduğu bir anın hemen ardından, böylesi bir negatife odaklanılması tabii ki bir tesadüf olamaz. Sporun birleştirici değil, ayrıştırıcı olduğu bir tablo sunulmuş.
Chios’ta Türkler tutuklandı
Yunan polisi, Chios Adası’nda 8.500 cep telefonu kaçakçılığı yapmaya çalışan iki Türk vatandaşını tutukladı. Habere göre, telefonlar Türkiye’ye yasa dışı yollarla götürülmek üzere planlanmıştı. Dostluk ve komşuluk ilişkilerini ele alırken, bazen bireysel suçların tüm bir topluma mâl edilmesi yönündeki bu haber şekline dikkat etmek gerek. O zaman, her suç vakası bir ulusa mı mâl edilmeli, ne dersiniz?
“Türkiye’nin AB savunma programına katılımı bir risk”
Yunanistan Başbakanı Kyriakos Mitsotakis, Türkiye’nin AB destekli bir savunma programı olan SAFE’ye dahil edilmesine karşı olduğunu açıkladı. Mitsotakis, Türkiye’nin geçmişteki dış politika hamlelerini gerekçe göstererek, böyle bir girişimin risk oluşturabileceğini belirtti. Hmm, aynı birlik içinde yer alan bir ülkenin dışlanması, bütünlük ilkesine pek de uygun düşer mi?
Brütal cinayetten tarihî bir yara: Smyrna Metropoliti Chrysostomos
Yunan basını, 1922 İzmir yangınından sonra Türkler tarafından öldürüldüğü iddia edilen Metropolit Chrysostomos’u anarken, bu olayın Yunanistan’da hâlâ birçok kişi için bir travma olduğunu hatırlatıyor. Yani tarih asla tam kapanmıyor, değil mi? Ancak bir an durup günümüz ilişkilerine daha fazla odaklanmak gerektiğinde hemfikir olabilir miyiz?
Tarafsızlıkla bitirelim
Yunan basınında Türkiye ile ilişkiler konusunda kimi zaman dostane kimi zaman taraflı ifadeler öne çıkıyor. Bu tarz haberler iki halkın birbirini daha sağlıklı anlaması için bir fırsat mı, yoksa engel mi oluşturuyor? Yorumu size bırakmak gerek.