Bugün Yunan basınında, Türkiye’nin dış politika adımlarına ve bölgesel gelişmelere dair farklı perspektiflerin yer aldığını görüyoruz. Hakan Fidan’ın Mısır ziyareti ve İsrail’in Gazze planlarına karşı çıkan açıklamaları ön planda yer alırken, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki bir veri kablosu projesini durdurma kararı ve ABD-Türkiye arasındaki F-35 programıyla ilgili tartışmalar da gündemdeydi. İşte detaylar:
Hakan Fidan’dan İsrail’in Gazze Planlarına Sert Tepki
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Mısır’da gerçekleştirdiği ziyaret sırasında İsrail’in Gazze üzerindeki kontrol planına karşı net bir duruş sergiledi. Fidan, Türkiye ve Mısır’ın, İslam İşbirliği Teşkilatı çerçevesinde bir toplantı düzenlemeyi planladığını belirtirken, “Gazze Filistinlilerindir ve her türlü işgal girişimi geçersizdir,” ifadelerini kullandı. Ayrıca, iki ülkenin bölgesel meselelerdeki stratejilerini uyumlaştırdığına ve ortak bir çözüm için çalıştıklarına dikkat çekti. Görünen o ki, İsrail’e yönelik bu tepki, yalnızca Türkiye’nin değil, bölgedeki birçok ülkenin ortak bir meselesi haline gelecek.
Doğu Akdeniz’de Veri Kablosu Projesi Durduruldu
Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de gerçekleştirmeyi planladığı büyük bir deniz altı veri kablosu projesini durdurduğu açıklandı. Yunan medyasına göre, bu karar, Türkiye’nin bölgedeki gerilimlere bir “mesajı” olarak değerlendiriliyor. Araştırma gemisi Fugro Gauss’un Türk yetkililer tarafından “izin alınmamış operasyon” gerekçesiyle durdurulduğu bildirildi. Doğu Akdeniz’deki bu tür hamlelerin, Yunanistan ve Türkiye arasındaki enerji ve veri altyapısı rekabetini daha da tırmandıracağı açık.
F-35 Programı Tartışmaları Yine Gündemde
ABD Kongresi’nden 40 üyelik bir grup, Türkiye’nin F-35 savaş uçağı programına yeniden dahil edilmesine karşı çıktı. Gerekçe olarak, Türkiye’nin Rus yapımı S-400 hava savunma sistemi alımını gösterdiler. Bu restleşme, Türk-Amerikan ilişkilerinde zaten var olan gerginliklere tuz biber eklemeye devam ediyor. Görünen o ki, F-35 meselesi hala kapanmamış bir dosya ve uzun vadede iki ülke arasındaki ittifakın doğasını etkilemeye devam edecek.
Türkiye Ekonomisinde Yeni Bir Eşik
Türk hükümeti, döviz kuruna karşı koruma sağlamak amacıyla başlatılan ve ciddi maliyetlere yol açan mevduat koruma programını sonlandırmaya hazırlanıyor. Programın Türkiye ekonomisine maliyeti 60 milyar dolar olarak hesaplanırken, bu kararın, ülkedeki ekonomik politikaların rasyonelleştirilmesi açısından bir dönüm noktası olabileceği değerlendiriliyor. Yeni dönemde lirada yaşanacak gelişmeler, bu politikanın sonuçlarını netleştirecek.
Bildirilen tüm bu gelişmeler, Türkiye’nin gerek bölgesel ilişkilerde gerekse uluslararası platformda ne kadar dinamik bir politika yürüttüğünün altını çiziyor. Haftaya çok daha ilginç başlıklarla buluşmak üzere!