Bugün Yunan basınında Türkiye ile ilgili dikkat çeken birkaç haber öne çıktı. Hem siyasi hem de askeri konularla ilgili değerlendirmeler, Türkiye-Yunanistan ilişkileri çerçevesinde dikkatle izlenirken, bazı haberler yine klasik ön yargıları barındırıyordu. Bunun yanı sıra, Suriye’deki istikrarsızlığın bölgesel etkileri ve Türkiye’nin rolü farklı perspektiflerden ele alındı. Gelin, bu haberleri birlikte değerlendirelim.
NATO Tatbikatı ve Türkiye
Yunanistan’da yapılacak NATO tatbikatı “Immediate Response 25″e dair haberler, Yunan basınında Türkiye’nin tepkisini vurgulayan bir çerçevede ele alındı. Tatbikatın özellikle Batı Trakya’daki senaryolarının Türkiye için “hassas” bir anlam taşıdığı iddia ediliyor. Tabii ki, tatbikatın sadece askeri bir etkinlik değil, aynı zamanda diplomatik bir mesaj olduğu da sezinleniyor. Türk medyasına göre, bu tatbikatın hedeflerinden biri Türkiye’yi sıkıştırmakmış! Eh, Türkiye’nin harita üzerinde özel bir yere sahip olduğunu kim inkar edebilir ki? Yine de, “Tatbikatların amacı gerginlik değil, dayanışma olmalıdır,” demiş olsaydım pek çok kişi şaşırmazdı!
Kaynak: Ta Nea
Ege’de Yeni Gerginlik
“Naftemporiki,” Türkiye’nin Ege’de gerçekleştirdiği üç hava sahası ihlaline yer verdi. Özellikle, bu gibi küçük çaplı olayların abartılarak manşetlere taşınması artık standart bir prosedür haline geldi. Bu haberlerin daimi bir “tehdit algısı” yaratmaya yönelik olduğunu düşünenler olabilir. Kim bilir, belki de gerçekten “Ege, mavi ve huzurlu bir dostluk denizi olmalı!” sloganını yeniden hatırlatmak gerekebilir. Ah tabii, kimse bu sloganını ciddiye aldığımızı düşünmesin!
Kaynak: Naftemporiki
Yüksek Hızlı Tren ile İşbirliği
Yunanistan’daki “Naftemporiki,” İtalya’nın Türkiye’de yüksek hızlı tren projelerine dahil olmasını ele aldı. Haberde şu sorunun altı çizildi: “Ege’deki ülkeler arasında benzer projelerde neden iş birliği yapılamıyor?” E ama, bu sorunun yanıtını hepimiz biliyoruz. Yersiz gerginlikler ve siyasetin dostane olmayan dili. Halbuki, tren raylarının uzandığı yerlerde sınırların önemi azalır. Belki bir gün bu manşetin altında Yunanistan ile Türkiye’nin ortak projelerini okuyabiliriz. Kim bilir, belki de raylar samimiyete çıkar!
Kaynak: Naftemporiki
Suriye ve Bölgesel Etkileri
Yunan basını ayrıca Suriye’deki durumlara da geniş ölçüde odaklandı. Özellikle, ABD ve Rusya’nın yaklaşımlarına yer verilirken, Türkiye’nin Suriye’deki rolü de tartışıldı. Yeni Suriye yönetimi ile Türkiye arasındaki temasların sürmekte olduğu belirtiliyor. Söylentilere göre, YPG’nin silah bırakması gibi hassas konular üzerinde görüşülüyormuş. Suriye’deki her değişimin Türkiye’yi derinden etkileyeceğini düşünürsek, bu haberlerin bölgeyi gözlemlemede önemli olduğunu söyleyebiliriz. Ama açıkçası, her iki tarafın da dostane bir çözüm bulabileceklerine inanıyor muyuz? Hayır. Ama umut etmek hepimizin hakkı.
Kaynak: Naftemporiki
Türkiye ve Avrupa Birliği İlişkileri
Avrupa Birliği’nin Türkiye ile savunma alanında iş birliği yapması ve mali katkılar sağlaması, basında yine eleştirel bir tonla ele alınmış. Haberin altında ince bir ‘Ama neden Türkiye’ye?’ sorusu var gibi görünüyor. Belki de bu sorunun yanıtı, Türkiye’nin jeostratejik öneminde saklıdır? Günün sonunda gerçek şu ki, köprüyü geçerken ayıya dayanmak eski bir atasözüdür. Bu bağlamda, AB ile Türkiye arasında bu türden iş birliklerinin gelişmesini izlemeye devam edeceğiz.
Kaynak: Naftemporiki
Bugünlük özetimiz bu kadar. Gördüğünüz gibi her zamanki gibi hem güldük, hem düşündük. Günün sonunda, iki yaka arasındaki gerçek dostluk belki de aradaki mesafeyi ölçmekle değil, o mesafeyi gidebilme çabasıyla ilgilidir.