Bugün Yunanistan basınında Türkiye ile ilgili öne çıkan başlıca haberler, hem bölgesel hem de uluslararası gündem konularını kapsıyor. İstanbul’da devam eden uluslararası diplomasi trafiği, Kıbrıs ve Ege gerilimleri, Türkiye’nin savunma ve stratejik hamleleri, doğal afetlere yönelik endişeler ve yardımlaşma mesajları gibi farklı başlıklara değinilmiş. Ayrıca, Yunan basınının klasik söylemleri ve yaklaşımları üzerinden yapılan yorumlar, tartışmaya açık bir tablo sunuyor.
1. Türkiye’de İyonya’da Deprem Kaydedildi
Ta Nea, Konya’nın Kulu ilçesinde meydana gelen 5,2 büyüklüğündeki depreme geniş yer ayırmış. Depremin Ankara’da da hissedildiği ve büyük bir zarar olmadığının altı çiziliyor. Depreme bilimsel bir perspektiften yaklaşarak, bölgenin deprem haritasına dair uyarılardan da bahsedilmiş. Şimdi buradan kendimize sormalıyız ki: Ne güzel, ilk defa “Türkiye depremler ülkesi” cümlesine rastlamadık! Yine de geçmiş olsun dilekleriyle, bu bölgede gelecekte olabilecek risklerin altını çizmek yerinde olabilir.
2. Diplomasi Fırtınası İstanbul Üzerinde
Naftemporiki gazetesi, Ukrayna ile Rusya arasındaki gerginlikte özlenen bir diplomasi yolunun aranmasının Türkiye’deki üçgen şehirler arası müzakere atmosferine kaydığını yazmış. İstanbul, Ankara ve Antalya arasında gidip gelen delegasyonlar arasında “samimi bir ilerleme sağlanamadığı” notu düşülmüş. Halen Putin’in yer almadığı, Zelenski’nin ise birkaç saatlik ziyaretle sınırlı bıraktığı görüşmeler “psikolojik diplomasi savaşları” olarak nitelenmiş. Eee, bir masayı kurmak kolay, ama doğru oyuncuları çekmek zor.
3. Yunanistan’ın Silahlanma Heyecanı ve Sebepleri
Ta Nea’nın bir diğer haberinde, Yunan hükümetinin, kendi savunma bütçesine yönelik artış kararlarının sebep ve sonuçları analiz edilmiş. Haberde Türkiye ile gerilimlerin sürekli duygu manipülasyonu ile gündeme taşındığı ve donanma modernizasyonları gibi konuların “barış için bir adım” olduğu savunulmuş. Tamam da, yani, biz Yunanistan’ın bu “savunma aşkını” anlamış değiliz. Hep saldırma korkusu mu? Yunan Savunma Bakanı’nın Ferrarisindeki hızlanmayı “fren yerine gaz” diye akıl etmek bana mı komik geliyor?
4. Ayasofya’da Deprem Güvenliği Çalışmaları
Ekathimerini gazetesinin dikkat çeken bir haberinde, Ayasofya için yapılan restorasyon çalışmalarının odak noktası depreme dayanıklılık olduğu belirtiliyor. Mimarlık ve tarih adına hayran kalınacak bu devasa çabanın bir estetik değil yalnızca hayatta kalma denemesi olarak yazılmasına hem sevindim hem de biraz sormadan edemedim: Neden hep bir şikayet tonu hissediliyor?
5. Uluslararası Yardımlar ve Şefkatli Mesajlar
Yunan basınının bazı köşelerinde, Türk depremine duyarlı yaklaşmaya meyilli bir dil olduğunu görmekten memnunum. Yine Ta Nea, “Hangi deprem hattında olursak olalım, denizin iki kenarındaki ortak halk hissiyatı üstün gelmelidir,” benzeri bir nokta mı bırakınca ruh buluyorum. Ee, zaten Ege’de birbirimize selam çakıyoruz; zaman gelir, yardımlaşmanın o en derin bağlarını da unutmuyoruz işte!
Sizler de haberlerin detaylarına daha fazla göz atmak isterseniz, bağlantılardan ilgili kaynaklara ulaşabilirsiniz. Yunan ve Türk yakalarının tüm insanları için daha sakin ve dostluk dolu günler temennisiyle!