Bugün Yunan basını Türkiye’yi yine gündeminde tutmuş, deniz yetki alanları, bölgesel stratejiler ve ekonomik gelişmeler üzerinden çeşitli analizler yapmaya devam ediyor. Komşu medyasının bazı kalemleri eleştiri dozunu ciddi biçimde artırırken, kimileri de daha temkinli bir duruş sergilemeyi tercih etmiş. İşte bu çerçevede öne çıkan haberlerin detayları:
Ta Nea:
Yunanistan deniz yetki alanlarını kapsayan bir harita yayınladı. Haritada, Yunan adalarının tam etki alanlarına sahip olduğu ve Türkiye’nin “Mavi Vatan” haritası ile çeliştiği iddiaları ön planda. Yazıda Türkiye’nin Lozan Antlaşması’nı sorguladığı ve bölgesel hegemonya peşinde olduğu da belirtiliyor. Türkiye’nin tutumu, Yunanistan’ın uluslararası hukuk üstünlüğünü kullanmakta zorlandığı şeklinde yorumlanmış. Eh, Türkiye’nin “topraklar geçici birer çöldür” anlayışıyla strateji ürettiği iddiaları çok keyifli bir sarkazm malzemesi değil mi? Tabii sonuçta bu da bir analiz, ama komşunun biraz fazla teatral bir üslubu tercih ettiği oldukça açık! Kaynak.
Naftemporiki:
Deniz yetki alanları meselesi yine başrolde! Yunan uzmanlar, Türkiye’nin müzakerelerde yetersiz motivasyonuna vurgu yapıyor ve ülkenin bölgede güç politikası yürüttüğünü söylüyor. Yunanistan, Avrupa Birliği’nin talebi doğrultusunda bu haritayı yayınlıyor ancak bunun Türkiye’yi rahatsız edeceği ortada. Haritanın Türkiye tarafından kabul görmeyeceği açıkça dile getirilmiş. Komşu, yine dramatik bir “denge arayışı serüveni” ile kendi okumalarını yapıyor. Kaynak.
Kathimerini:
Kathimerini’nin yorumları daha diplomatik bir çizgide ilerliyor. Türkiye’nin deniz yetki alanlarıyla ilgili Yunanistan’ın haritasına verdiği tepki aktarılırken, Ankara’nın bu hamleyi “tek taraflı bir eylem” olarak değerlendirdiği belirtiliyor. Görünen o ki komşu, diplomasi alanında yaşanan bu çekişmeyi biraz daha sakin bir üslupla değerlendirmeye çalışıyor. Kaynak.
Ekathimerini:
Aynı konu İngilizce yayında da ele alınmış. Türkiye’nin savunma bakanlığı Yunanistan’ın deniz yetki alanları konusunda yaptığı düzenlemeleri “kabul edilemez” olarak nitelendiriyor. Yunanistan ise bu yayınladığı haritanın Avrupa Birliği’ne karşı bir yükümlülük olduğunu söylüyor, ancak bu girişimin Türkiye ile gerilimi artırmaya açık olduğu yorumu yapılmış. Her iki tarafın tavırları, karşılıklı olarak “haklılık iddiası” temelinde sürdürülüyor. Ah şu “kim haklı, kim daha haklı” yarışı… İşte tam bir komşu klasiği! Kaynak.
Bugünkü basın derlemesi Türkiye ve Yunanistan arasındaki bitmeyen deniz sorunları ve bölgesel çekişmeler üzerine kurulu. Ortaya çıkan tablo, iki komşunun diplomatik düellosunun hiç hız kesmeden devam ettiğini gösteriyor. Bu tartışmalar, bizlere iki halkın aslında ne denli birbirine bağlı olduğunu ve bu bağların krizlerle şekillendiğini bir kez daha hatırlatıyor. Haftanın diğer günlerinde daha az gerilimli haberlerle karşılaşmayı dileriz diyebiliriz, tabii ki eğer mümkün olursa!