Bugün Yunan basınında Türkiye’yle ilgili yine birbirinden ilginç haberler yer aldı. Doğu Akdeniz’de yaşanan gerginliklerden Türkiye’nin uluslararası konumuna, Ekrem İmamoğlu davasından Erdoğan’ın uluslararası açıklamalarına kadar geniş bir yelpaze sunulan içerikler, tahmin edebileceğiniz gibi Yunan medyasının kendi bakış açısını yansıtıyor. Bazı haberler diplomatik bir duruş sergilerken, bazıları ise alenen taraflı bir üslup taşıyor. Gelin, bugün çıkan haberlere birlikte bakalım.
Ta Nea: Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki “yeni provokasyonları” ve deniz kabloları projesine ilişkin haber, iki ülke arasındaki deniz hakları anlaşmazlığını bir kez daha gündeme taşıyor. Fransa’nın bölgedeki askeri varlığı vurgulanırken, Türkiye’nin bu durumdan rahatsızlık duyduğu iddia ediliyor. Yazı, Türkiye’nin bölgede hak iddia etmesini “provokatif” olarak nitelendirmiş. Tabii, Türkiye’nin bu konuda uluslararası hukuka dayanan bir duruşu olduğunu görmek için biraz araştırma yapmak gerekiyor. Ancak buna değinmeye pek gerek duymamışlar. Kaynak
Naftemporiki: Türkiye’de Ekrem İmamoğlu’nun davası bir kez daha gündemde. İlk mahkeme tarihi ertelenmiş ve yeni bir tarihte yapılacağı duyurulmuş. Türkiye’nin kendi iç politikası hakkında verdikleri bilgi genel olarak nötr görünse de, burada da siyasi atmosferin gerginliği dolaylı ifadelerle hissediliyor. Ayrıca Erdoğan, Türkiye ve Yunanistan arasındaki olumlu atmosferi sürdürmek istediğini söylemiş. İşte, beklediğimiz komşu duyarlılığı budur. Yunan basınında bu açıklamanın biraz kuşkucu bir karşılık bulması ise tahmin edilebilir bir durum. Kaynak, Kaynak
Kathimerini: Erdoğan’ın Suriye yaptırımlarının kaldırılması yönünde çaba göstereceğine dair açıklamaları yer aldı. Ayrıca Trump’ın yakın dönemde Türkiye’yi ziyaret edebileceğine yönelik iddialar ise basında geniş yer buldu. Bu tür haberlerin nasıl bir diplomatik denge çabası yansıttığını görmek kolay değil gibi, çünkü Trump’ın ziyaretinin bölgedeki diğer aktörleri nasıl etkileyeceği müphem. Kaynak, Kaynak
Ekathimerini: Ekrem İmamoğlu’nun duruşmasıyla ilgili bir diğer haber, hatta bir Türk belediye başkanından dünya medyasına yansıyan bu detay basında oldukça dikkat çekici bir şekilde işlenmiş. Ayrıca, Türkiye’nin uluslararası sahnede güçlü bir duruş sergilediği iddiaları, özellikle ticaret ve güvenlik rolleri açısından ele alınmış. Buradan çıkardığım sonuç şu: Türkiye ne kadar “istikrar sağlayıcı” bir rol üstlenmeye çalışsa da, bunu Yunan basınına anlatması hayli zor olacak gibi. Kaynak, Kaynak
Yunan basınında çıkan haberler bugünkü özetiyle burada sona eriyor. Türkiye’ye ilişkin Yunan medyasının bakış açısı, siyasi ve diplomatik gerilimlerin nasıl farklı yorumlanabileceğini bir kez daha göstermiş oldu.