Bugün Yunan basınında Türkiye ile ilgili gene gündemden düşmeyen ve her zamanki “iyi komşu politikasını” hatırlatan haberler karşımıza çıktı. Bazı söylemler suçlayıcı ve hatta trajikomik olsa da, diğer bazı gelişmeler daha farklı bir bakış açısı sunuyor. İşte basında çıkan haberlerin dikkat çeken başlıkları ve benim yorumlarım:
Yunanistan’dan Türkiye’nin “Barış” İddiasına Eleştiriler
Bugün Ta Nea ve Naftemporiki, Türkiye’nin AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in son açıklamalarına genişçe yer verdi. Çelik, Türkiye’nin bölgedeki gücünün “barışın garantörü” olduğunu savunurken, Aegean ve Doğu Akdeniz’deki “yanlış hareketlere” karşı uyarılarda bulundu. E tabii, Ömer Çelik’in dediklerini bir Yunan kaynağından okurken insan, ister istemez aradaki çeviri farkında kayboluyor. Gerçekten kimse Türkiye’nin bölgedeki askeri üstünlüğünün barış amacını taşıdığına inanır mı? diye ironik bir gülümsemeyle devam ediyoruz haberlere!
Kaynak: Ta Nea
Türkiye’nin Silah Endüstrisi Yunanistan İçin Baş Ağrısı mı?
Kathimerini‘nin bir raporunda, Türkiye’deki askeri sanayinin hızlı gelişimi Yunanistan için “baş ağrısı” olarak nitelendiriliyor. Tabii ki Yunan basınına göre, Türkiye’nin attığı her adım büyük bir tehdit teşkil eder ama bir de kendilerine dönüp, “Silahlanma yarışına yaptığınız bütçelere bu kadar yatırım yerine ekonomi ya da demografi gibi can alıcı meseleleri çözmeye uğraşın” desek, kim dinler ki bizi?
Kaynak: Kathimerini
Yunanistan’dan Türkiye-Libya Anlaşmasına Eleştiriler
Hem Naftemporiki hem de Kathimerini, Türkiye ve Libya arasında yapılan deniz yetki alanları anlaşmasını tekrar gündeme getirerek, Avrupa Birliği’nden resmi açıklamaları taşıyor. Bu haberlerin yorumuna, diplomatik yollarla çözüm önerisi peşinde olduklarını iddia edenlerin arka planda nasıl işler çevirdiğine dair birkaç hatırlatma yapsam mı yapmasam mı bilemedim.
Kaynak: Naftemporiki, Kathimerini
Türkiye’nin Havacılık Satın Alımları
Turkish Airlines’ın, İspanyol havayolu şirketi Air Europa’yı satın almak üzere harekete geçtiği haberine Naftemporiki detaylı yer verirken, haberi olduğu gibi bırakmayı tercih ediyorum. Sonuçta, konu diplomatik kriz çıkarmaktan öte ekonomik bir gelişme ve ticari bir yatırımdır, değil mi? Ama tabii ki, Yunan basınında bu da bir “tehdit unsuru” olarak görülebilir: “Aman dikkat, şimdi de havalarda büyüyorlar!”
Kaynak: Naftemporiki
Sonuç Olarak
Bugün de haberler, Aegean ve Akdeniz’de tansiyonu bir derece daha artırmaya yönelik içerikleriyle gündemdeydi. Savaş pazarlıkları hararetliyken, ticari ve kültürel bağlantıyı güçlendirecek adımlara belki daha fazla yer vermekte fayda var diyorum. Türkiye ve Yunanistan ilişkileri, neredeyse bir “tatlı-sert komşuluk hikâyesi” kurgusunda ilerlemeye devam ediyor.