Bugün Yunan basınında Türkiye’ye dair öne çıkan haberler, basketboldan dış politikaya, göçmen trajedilerinden iki ülke arasındaki sterotiplere kadar geniş bir yelpazeye yayılıyor. Türkiye’nin Eurobasket’teki iddialı performansından, Yunanistan’da Türk futbol taraftarlarının davranışlarına yönelik algılara, ABD Kongresi’ndeki Türkiye odaklı tartışmalardan, Hakan Fidan’ın yorumlarına kadar birçok farklı konu, komşular arasındaki ilişkilerin ne denli karmaşık olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. İşte detaylar:
Türkiye’nin Eurobasket 2025’teki Başarısı
Türkiye’nin Eurobasket 2025’teki performansı Yunan spor basınında dikkat çekiyor. “Ta Nea”, Türkiye’nin grupta 3-0’lık bir üstünlükle liderliğini sürdürdüğünü ve Estonya karşılaşması öncesinde şimdiden son 16’ya kaldığını belirtti. İyi oynayan bir Türk Milli Takımı, Yunanların doğal olarak dikkatini çekmiş. Ee, spor bu; kaybedeni sinirlendirir, kazananı sevindirir. Ama sahi, bu başarı hiç Türkiye’nin spor altyapısındaki gelişmenin bir sonucu olabilir mi? Tabii rakip için hep “şansa” denk gelir!
Yunanita’nın Gözü Türkiye’nin Dış Politikası Üzerinde
“Ta Nea” ve “Ekathimerini” gazeteleri Türkiye’nin jeopolitik adımlarını analiz ederken, Ankara’nın Balkanlar ve Doğu Akdeniz’deki aktif dış politikasına dikkat çekti. Yunan analizlere göre, Türkiye’nin giderek güçlenen jeopolitik etkisi ve “hibrid savaş” teknikleri, Atina’nın bu arenadaki strateji eksikliklerini açıkça gösteriyor. Aslında bu analizler, Yunanistan’ın “biz neden yapamıyoruz?” haykırışı gibi, hafiften kıskançlık kokusu alıyor gibiyim. Ama tabii ki, Ankara, tüm bu “başarıları” hobi olarak ve kendi keyfi için yapıyor, öyle değil mi?
ABD’nin Gözünden Türkiye: Hamas ve Kıbrıs Tartışmaları
ABD Kongresi’nde, Türkiye’nin Hamas ile ilişkileri ve Kıbrıs’taki askeri varlığı üzerine yeni düzenlemeler önerilmiş. “Greek Reporter”, bu girişimlerin Ankara’nın Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerini hedeflemek için yapıldığını aktarıyor. Ee ne de olsa, her fırsatta bu hamleleri yapan bir Türkiye ile uğraşılıyor. Ancak şu da bir gerçek: Bu tür adımlar, Yunanistan’ın dış politika tercihlerindeki “biz hariç herkes suçlu” motivasyonunu daha net ortaya koyuyor.
Pana-Samsun Maçı ve Tarnished Stereotipler
Geçtiğimiz hafta Panathinaikos ile Samsunspor arasındaki futbol maçında yaşananlar, Yunan basınında “klişe Türk imajını kıran” bir örnek olarak yorumlandı. “Ta Nea”, Samsunspor taraftarlarının, maç bitiminde tribünleri temiz bırakarak şaşkınlık yarattığını yazdı. Evet, muhtemel bir kargaşa bekleyen arka plan stereotipine sahip Yunan yorumcular, bu davranışı pek sindirememiş. Peki ya şimdi, bu davranış “protokol fazlası centilmenlik” mi yoksa gayet insani bir refleks mi? Takdir sizin!
Doğu Ege’de Yeni Bir Göç Trajedisi
“Ekathimerini”, Rodos sahilinde iki göçmenin cansız bedenlerinin bulunduğunu bildirdi. Yunanistan ile Türkiye arasında göçmen trajedileri yıllardır sınırdaki hayati bir konu olmaya devam ediyor. İnsani boyutu olan böyle trajedilerde, denizin her iki yakasındaki halkların ortak duyarlılığı daha güçlü bir şekilde hissettirilmeli. Öyle ya, insanın acısı dili, dini ya da milliyeti aşar.
Hakan Fidan’a İddialı Eleştiri
Türk Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın son açıklamaları, Yunan basınında geniş yankı buldu. Fidan’ın Yunan siyasetçileri, Türkiye karşıtlığını iç politikada kullanmakla suçladığı yorumlarına, Yunan Dışişleri Bakanı Gerapetritis’ten hızlı bir yanıt geldi. “Biz düşmanlık peşinde değiliz” diyen Gerapetritis, Fidan’ı “ucuz politikalarla” suçladı. Sözcüler konuşurken, gerçekler susar; ne desem bilemiyorum…
Bugünkü gündemde, Türk-Yunan ilişkilerinden spor çatışmalarına, jeopolitik analizlerden insan hikayelerine her şey vardı. Görülüyor ki, denizin iki yakasında da meraklar ve duyarlılıklar ortak ama diller farklı. Bu yüzden diyalog şart, öyle değil mi?