Bugünkü Yunan basını, Türkiye ile ilgili önemli ve dikkat çekici başlıklarla dolu. Ayasofya’nın cami olarak beşinci yılı, Türkiye’deki muhalefete yönelik operasyonlar ve enerji-mülteci meselelerine dair tartışmalar öne çıkan konular arasında. Yunanistan’daki gazetelerde zaman zaman alışık olduğumuz türden eleştiriler ve taraflı yaklaşımlar devam ederken, bu meselelerin ardındaki detaylara ve tonlamalara dair ilginç izlenimler sunuluyor. İşte, Yunan basının Türkiye gündeminden bazı seçkiler:
Ta Nea:
Zoi Konstantopoulou’dan Göçmen Politikalarına Sert Eleştiri
Özgürlük Yolu Partisi Başkanı Zoi Konstantopoulou, Yunan hükümetini göç politikaları hakkında sert bir şekilde eleştirdi. Hükümetin “ırkçı ve antidemokratik” tutum sergilediğini savunan Konstantopoulou, Türkiye’yi de güvenli üçüncü ülke olarak kabul etme kararlarının anayasaya aykırı olduğuna dikkat çekti. Ayrıca, geri göndermelerin uluslararası hukuk açısından sorunlu olduğunu vurguladı. Zavallı Yunan hükümeti, sanki Türkiye göçmenler için Uluslararası Lüks Tatil Merkezi gibi tanıtılmış! Kimin aklına böyle bir fikir gelir? Kendilerince müthiş bir çözüm önerisi gibi gözükse de, pek de ikna edici olamıyorlar… Kaynak
Naftemporiki:
Ayasofya’nın Camiiye Dönüşümünün Beşinci Yıldönümü
Naftemporiki, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ayasofya’nın cami olarak ibadete açılmasının beşinci yılı dolayısıyla yaptığı açıklamalara geniş bir şekilde yer verdi. Erdoğan, Ayasofya’nın “zincirlerinden kurtarıldığını” ifade etmiş. Tabii, bu açıklamalar Yunan basınında hemen provokasyon olarak nitelendiriliyor. Onlara göre, Ayasofya sanki her daim sıradan bir müze olarak kalmalıydı. Kültürel semboller üzerinden yapılan bu tartışmalarda karşılıklı bir anlayış diline ulaşmak neden bu kadar zor hâlâ anlamış değilim. Kaynak
Türkiye’de Muhaliflere Operasyon
Türkiye’de son dokuz ayda 500’den fazla kişinin, ana muhalefet partisinden (CHP) yetkililerin dahil olduğu geniş çaplı bir soruşturma kapsamında tutuklandığı bildiriliyor. Bu tutuklamaların büyük bir kısmının yolsuzluk iddialarını kapsadığı, lakin muhalefete yönelik genel bir baskı havası yarattığı ifade edilmiş. Çabalarını “siyasi mücadele” diye pazarlayanların kendi ülkelerindeki sorunları görmezden gelmeleri çok ilginç değil mi? Üstelik bu konuda da Türkiye’yi “sultanlık” olarak itham etmek ne kadar sıradan bir refleks olmuş! Kaynak
Kathimerini:
ABD ve Türkiye Arasındaki F-35 Gerilimi
İsrailli bir yetkili, ABD Kongresi’ne Türkiye’ye F-35 satışlarının engellenmesi çağrısında bulunmuş. Bölgesel güvenlik politikalarını gerekçe gösteren yetkilinin bu çıkışı, hem Yunan hem İsrail medyasında geniş yankı buldu. Tam da aralarında barışın kıvılcımının çakılmaya çalışıldığı bir dönemde, bu tür lobicilerin sahneye çıkması ve tansiyonu yükseltmesi iki taraf için de pek faydalı olmayacak gibi görünüyor. Kaynak
Bugünkü Yunan basını, Türkiye’ye dair sık sık kullandıkları dokunaklı ve kimi zaman önyargılı söylemlerle birlikte, sürpriz olmayan başlıklar sunmaya devam ediyor. Ancak yine de, bu haberler üzerinden bazı yapıcı diyalog fırsatlarını ve bölgemizdeki toparlanma çabalarını gözden kaçırmamalıyız.