Bugün Yunan basınında Türkiye ile ilgili oldukça çeşitli başlıklar yer aldı. İzmir’deki orman yangınlarından hayatını kaybedenlere dair haberler, komşular arasında kriz yaratabilecek Doğu Akdeniz’deki deniz sınırları anlaşmaları, ve hatta Kıbrıs’ta turizmin Türkleri nasıl etkilediği üzerine yorumlar göze çarpıyor. Ayrıca Kapadokya’da önemli bir Bizans keşfine dair dikkat çekici bir haber de var. Her zaman olduğu gibi, Yunan medyasındaki haberlerin tarzı ve tonu üzerine küçük sarkastik notlarla, bugünkü özetimize başlıyoruz.
İzmir’deki yangınlar ve insan kayıpları
Yunan basını, İzmir’deki orman yangınları sırasında iki kişinin hayatını kaybettiğini ve yangınların hala birçok bölgede kontrol altına alınamadığını bildirdi. Bazı yayınlar, yangınların sorumluluğunu “Çocuklar Ateş Örgütü” adlı neredeyse bilinmeyen bir grupla ilişkilendirdi. Grubun, PKK ile bağları olabileceği iddialarına yer verildi. Kaybolan hayatlar ve felaketle mücadele eden insanlar için duyarlılık gösteren haberler görmek elbette takdire şayan. İşte, beklediğimiz komşu duyarlılığı budur. Denizin iki yakasındaki insanların birbirlerine ne kadar sıkı bağlı olduklarını hep söylemiyor muyuz?
Doğu Akdeniz’deki “deniz sınırları” tartışması
Nordic Monitor’den yayınlanan bir rapora göre, Türkiye ve Suriye arasında gizlice bir münhasır ekonomik bölge (MEB) anlaşması hazırlığı yapıldığı iddiası büyük ses getirdi. Yunan basını, bu tarz bir anlaşmanın Doğu Akdeniz’deki dengeleri daha da sarsabileceğini ve Yunanistan ile Kıbrıs’ın egemenlik haklarını zora sokabileceğini belirtti. Yunanistan açısından bu haber elbette “tehdit” olarak sunuluyor ama sahi, Türkiye neden haklarını savunmaktan vazgeçsin ki? Çünkü, komşusuna sorun çıkartmaktan hoşlanıyor, öyle değil mi?
Kapadokya’dan bir Bizans keşfi
Yunanistan basını, Kapadokya’daki 1500 yıllık bir Bizans yeraltı kilisesi keşfini öne çıkardı. Kilisede İsa’nın göğe yükselmesi ve Kıyamet Günü gibi sahneler betimlenmiş freskler bulunmuş. Bu tarz kültürel ve tarihsel haberlere Yunan basını daima ilgi gösteriyor ve bu oldukça olumlu bir durum. Komşuluk ilişkilerinde belki kaçırmamamız gereken detay, bu kültürel bağın iki tarafı ortak bir tarihin parçası yapıyor olması.
Krizin ortasında bir turizm haberi
Kıbrıs’a giden Türk turistlerin, adanın sıcak misafirperverliğinden hayli memnun kaldıklarına dikkat çekilmiş. Şakası bir yana, çatışmalı gibi görünen iki toplumun tarihini böyle anlarda değerlendirip kültürel bir köprü inşa edebilmesi güzel değil mi?
Türkiye-İsrail gerilim sinyalleri
Yunan basını, olası bir Türkiye-İsrail çatışmasının gün yüzüne çıkabileceğini yazdı. Bununla birlikte, Yunanistan’ın Doğu Akdeniz’deki çıkarlarını Türkiye’nin karşısında konumlandırdığı bir söylem hakim. Hep söylüyoruz, Türkiye Doğu Akdeniz’de çıkarlarını savunmasın ki, komşular rahat olsun, değil mi?