Bugün Yunan basını Türkiye ile ilgili dikkat çekici haberlere yer vermiş. Sosyalist Enternasyonal’in İstanbul’daki oturumu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Suriye lideri Ahmed al-Sara ile gerçekleştirdiği gizli görüşme ve Türkiye’nin ABD ile AB’nin Suriye’ye yönelik yaptırımları kaldırmasından duyduğu memnuniyet öne çıkan konular arasında. Çeşitli kaynaklardan derlediğimiz bu haberler, bir yandan politik dinamikleri masaya yatırıyor, diğer yandan bölgesel ilişkilerdeki kritik noktalara ışık tutuyor.
1. Sosyalist Enternasyonal İstanbul’da Toplandı:
Naftemporiki gazetesi, Türkiye’deki ana muhalefet partisi CHP’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen Sosyalist Enternasyonal toplantısını ele almış. İstanbul’da düzenlenen bu etkinliğe 89 farklı parti katılmış, ki bu gerçekten oldukça geniş bir katılım. İmamoğlu’nun mesajı da toplantının dikkat çeken unsurlarından biri olmuş. Tabii ki, Yunan basını bu gelişmenin detaylarını verirken acaba bir “Türk muhalefeti Avrupa’ya mı göz kırpıyor?” sorusunu düşünmeden duramıyor gibi görünüyor. Güneşin doğudan yükseldiğini fark etmiyoruz bazen!
2. Erdoğan ve Ahmed al-Sara’nın ‘Gizli’ Görüşmesi:
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Suriye lideri Ahmed al-Sara ile İstanbul’da gerçekleştirdiği görüşme, Yunan gazetelerinde “gizli” başlığı altında yer aldı. Naftemporiki’nin haberine göre görüşme daha önce duyurulmamıştı ve İstanbul’daki bir ofiste gerçekleşti. Yunan basını bu haberi biraz gizem yaratılarak sunmuş; tabii ki politik liderlerin bazen kapalı kapılar ardında görüşmeler yapabileceği fikri sanki çok şaşırtıcıymış gibi. Ama sonuçta, diplomasi bu: Baş başa görüşmelerin sırrı, bazen sonuç almakta yatar, öyle değil mi?
3. Türkiye’den ABD ve AB’nin Suriye Kararına Teşekkür:
Kathimerini gazetesi, Türkiye’nin ABD ve AB’nin Suriye’ye yönelik yaptırımları kaldırma kararını memnuniyetle karşıladığını aktarmış. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu kararlarla bölgedeki barış çabalarının desteklenmesini olumlu bir gelişme olarak gördüğü belirtilmiş. İşte, bölgesel bir sorumluluk hissi denen şey budur. Ancak Yunan basınının bu gelişmeyi açıklarken biraz mesafeli bir dil kullandığını, hatta biraz “çekingen bir takdir” havası taşıdığını hissediyorsunuz. Eh, komşular arasında böyle ince bir mesafe her zaman kolay kapanmaz zaten.