Bugün Ortadoğu basınında Türkiye ile ilgili sınırlı ama dikkat çekici haberler yer aldı. Özellikle İsrail basınında Türkiye’nin Suriye ile olan ilişkilerine dair bir değerlendirme vardı. Bu yazıda, bu haberi ele alarak hem Türkiye’nin bölgedeki duruşunu hem de yapılan bu yorumlara kendi perspektifimizden nasıl yaklaşacağımızı ele alacağız.
Türkiye’nin Suriye’deki Desantralizasyon Karşıtı Duruşu
İsrail basınından The Jerusalem Post’un bir haberine göre, Türkiye Suriye’de desantralizasyon girişimlerine açıkça karşı olduğunu vurgulamış. Haberde, Türkiye’nin Suriye’deki Kürt unsurlara yönelik kaygılarını giderebilecek “gerekli alanı” sağladığı belirtiliyor. Türkiye’nin bu konudaki duruşu, Suriye’nin toprak bütünlüğünü ön planda tutan bir politika olarak değerlendirilebilir, ki bu da aslında uluslararası hukukun ve bölgesel istikrarın korunması adına oldukça önemli bir yaklaşım.
Ancak elbette İsrail basınının bu konudaki yorumlarından, Türkiye’nin Kuzey Suriye’deki operasyonel varlığına ve Kürt unsurlara dair yaklaşımına yönelik eleştirel bir bakışı sezinlemek mümkün. Bu eleştirilere karşı şunu hatırlatalım ki, Türkiye’nin bu bölgelerdeki varlığı tamamen güvenlik temelli bir ihtiyaçtan kaynaklanıyor. Üstelik terör örgütlerine yönelik mücadelede, uluslararası toplumun bu hassasiyetleri daha fazla dikkate alması gerektiğini de belirtmekte fayda var.