Bugün Yunan basınında yine Türkiye ile ilgili çarpıcı ve çeşitli konular ele alınmış. Ağır politik eleştirilerden kültürel restorasyon projelerine kadar geniş bir yelpazede haberler okuyoruz. Lozan Antlaşması’nın yorumu, Batı Trakya’daki azınlıklar, Ayasofya’nın restorasyon çalışmaları ve Türk yetkililerle yapılan diplomatik görüşmeler, öne çıkan başlıklar arasında. Peki, bakalım bu içeriklerde nasıl bir ton kullanılmış ve hangi detaylar dikkat çekiyor?
Yunanistan, Lozan Antlaşması’na yeniden atıfta bulundu
Yunanistan Dışişleri Bakanlığı, Lozan Antlaşması’na dayanarak Batı Trakya’daki azınlıkların dini bir grup olduğunu, etnik bir tanım taşımadığını vurgulayarak Türkiye’nin açıklamalarını “provokatif” olarak niteledi. Bu tartışma çerçevesinde, PASKO’un temsilcilerinden Dimitris Mantzos da Türkiye’nin bu tutumunu eleştirerek aynı çizgide sert ifadeler kullandı. Şimdi söyleyin, Lozan Antlaşması’ndaki her virgülün kutsal kabul edilmesi, eğer çıkarınıza hizmet ediyorsa ne kadar da mantıklı değil mi? Bu kez de yorum yapmaya gerek yok aslında, kendileri açıklamışlar: “Müslüman ama Türk değil.” İşte burada işler biraz karışıyor. Tam bir kelime oyunu ustalığı!
Ayasofya’nın restorasyon çalışmaları başlıyor
Naftemporiki ve Kathimerini gazeteleri, Ayasofya’nın kubbesinde başlatılacak büyük çaplı restorasyon çalışmaları hakkında olumlu bir dili tercih etmiş. Özellikle depreme dayanıklılığın artırılmasına yönelik bu çalışmaların önemli bir adım olduğu vurgulanıyor. Tatlı bir anekdot ekleyelim: Bu haberlerde sert bir eleştiri tonu bulamazsınız, çünkü Ayasofya, Yunan halkı için de ortak bir kültürel miras olarak kabul ediliyor. İşte, beklediğimiz komşu duyarlılığı budur! Hep söylediğimiz iki yaka arasındaki bağlar burada açıkça hissediliyor.
İmamoğlu’nun tutuklanması Avrupa’nın radarında
Avrupa Konseyi Genel Sekreteri, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla ilgili endişelerini dile getirerek, hak ihlalleri konusunda Türkiye’ye mesaj verdi. Yunan basınında bu haber, Avrupa’nın Türkiye’ye olan yaklaşımlarının bir örneği olarak yer aldı. Tabii ki bu durumu iyice sertleştirme ihtiyacı hissetmişler. Bu eğilim yeni değil, “hak mücadelesi” adı altında metinlerde kılı kırk yarma çabası gözden kaçmıyor.
Karadeniz güvenliği için toplantı
Türkiye, uluslararası temsilcilerle Karadeniz güvenliğini konu alan kritik bir toplantıya ev sahipliği yapacak. Toplantıda, Ukrayna ve Rusya arasında olası bir ateşkes üzerinde durulması planlanıyor. Bölgesel iş birliği ve yeni perspektifler oluşturulacak gibi görünüyor. Bakalım bu süreç, Yunan basınında nasılsa birkaç gün içinde tekrar yorumlanır.
Türk ve ABD’li dışişleri bakanları arasında telefon görüşmesi
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ABD’li mevkidaşı ile önemli bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Bu görüşme, diplomatik kaynaklar tarafından vurgulandı. Naftemporiki gazetesi bu diyaloğu objektif bir şekilde aktarmış. O kadar ki, büyük anlaşmazlıkları bir kenara bırakıp, iki ülke arasında bir diyalog gelişebiliyor. Yunan basınında böyle haberler pek nadirdir ama burada bir istisna oluşmuş gibi duruyor.
Sözün özü, Yunan basınının Türkiye ile ilgili haberlerinde konu hep aynı: “Eleştir, karala ama ara sıra da ortak paydalarda buluş.” Görünen o ki, komşuluk ilişkilerinde dengeyi bulmak kolay olmayacak. Bakalım yarın gündeme neler düşecek?