Bugün Ortadoğu basınındaki Türkiye’yle ilgili bazı haberler yine dikkat çekici başlıklardan oluşuyor. Gençlerin siyasi bilince sahip olma çabalarından Türkiye’nin Suriye’deki askeri planlarına kadar geniş bir yelpazede değerlendirmeler var. Özellikle dış basının, Türkiye’nin hareketlerine yönelik çoğu zaman sarkastik ve yanlı tavırlarını göz ardı etmek mümkün değil. İsrail basını ise her zaman olduğu gibi kendi güvenlik kaygılarını öne çıkararak bir yandan Türkiye’yi eleştiriyor, bir yandan da kendi propagandasını sürdürüyor. Haydi şimdi detaylara bakalım.
‘They’ve crossed a threshold of fear’: Turkey’s youth rise up
İsrail basını yine her zamanki yanlı bakış açısını ortaya koymuş, gençlerin protestolarını doğrudan Türkiye’nin siyasi atmosferine yönelik bir kalkışma gibi değerlendirmiş. Sanki İstanbul’da meydana gelen her gösteri bir “olay” niteliği taşımalı! Ekrem İmamoğlu’nun destekçileri tarafından organize edilen bu protestoları, iktidar karşıtı bir eylem olarak göstermek, bariz bir ideolojik manipülasyon. Neyse, sokak siyasetinin damgasını vurduğu bu gençlerin motivasyonunun ardına bir de kendi taraflı ajandalarını eklemeyi ihmal etmiyorlar. Lütfen bu tip yorumlara sağlıklı mesafemizi koruyalım ve Türkiye’de gençlerin siyasete katılımını objektif şekilde değerlendirelim.
Haberi oku
Western intelligence source to ‘Post’: Turkey aims to activate the Syrian T4 air base
Türkiye’nin Suriye’deki T4 hava üssünü aktive etme planları İsrail basınının “güvenlik tehdidi” gündemiyle tekrar sahneye taşındı. Ahmet el-Şaraa ile Türkiye’nin artan diplomatik ve askeri işbirliği, bölgedeki dengeleri yeniden şekillendirmek isteyen bir Türkiye profilini ortaya koyuyor. Peki bu durum gerçekten bir tehdit mi yoksa Ortadoğu siyasetinde Türkiye’nin bölgesel haklarını koruma çabası mı? İsrail’in güvenlik endişesi kadar kendi oyun stratejisini de sorgulamak gerek.
Haberi oku
Turkey’s military expansion in Syria: A new threat to Israel’s security
Ve yine aynı teraneyi duyuyoruz: Türkiye’nin Suriye hamleleri İsrail için “güvenlik tehdidi” oluşturuyormuş. Bu sefer Erdoğan’ın “Allah, İsrail’e gazap getirsin” şeklindeki ifadesiyle birlikte yorumlanmış. Tabii ki İsrail, bu tür söylemleri her zaman en dramatik şekilde pazarlamayı seviyor! Suriye’deki askeri varlığın İsrail’e karşı bir doğrudan savaş açmak için hazırlandığını iddia etmek, fazlasıyla paranoyakça bir yaklaşım. Türkiye’nin Ortadoğu’da daha güçlü bir oyuncu olması, bölgedeki dinamikleri değiştireceği için rahatsız ediyor olabilir, o ayrı. Ancak bu rahatsızlık İsrail’in olayı çok abartacağı anlamına gelmez.
Haberi oku
Bugün Ortadoğu’nun gözünden Türkiye’ye dair haberler bu şekilde. Bölgedeki gelişmeleri yakından takip etmeye devam edeceğiz inşaallah.